Lokum ve kalbim

 


Herkese merhaba

Çocukluk anılarınız büyüdüğünüzde aşk hayatınıza nasıl yansıyor biliyor musunuz?
Benim ki şöyle;

Bazen ufacık şeylerden kavga çıkartarak...
Bazen ufacık ilgisizliklerden "tamam beni sevmiyor/istemiyor/hoşlanmıyor" çıkarımları yaparak...
Ama hepsinin ortak özelliği: asla ve asla hiçbir sevginin yetmemesi olarak...


Terk edilmiyorum. Terk ediyorum. Kalmayı çok isterken, hep giden ben oluyorum. Çok çabuk vazgeçip, içim acısa da çabuk unutuyorum.

Kalmasını isterken, git diyorum. İstiyorum ki gitmesin, beni inandırsın. İspat etsin sevgisini ilgisini!!!

Birisinin yanımda sonsuza kadar kalmasını, bana kol kanat germesini, kendimi güvende hissetmeyi deliler gibi istiyorum. Ama kestirip atıyorum, o ilgilenmeden gerek ilgimi içimde bi yerde saklıyorum, o sevmeden sevmemeye çalışıyorum.


Bir çocukla tanıştım. Çok kibar, çok yakışıklı, işinde gücünde... Geç bunları. Çok iyi anlaştık, eğleniypruz gülüyoruz sohbet edebiliyoruz. Kendimi anı yaşarken ve tadını çıkarırken değil, acaba buradan bir ilişki doğacak mı beni sevecek mi diye sorarken buldum. Bu tohum içime serpildi. Bak hepi topu 2-3 gündür görüştüğümüz çocuk bugün aradığımda soğuk konuştu diye tamam istemiyor, hoşlanmadı benden, ama hoşlanmış gibiydi, yalnızlık.... evet evet yalnızlık bu.... içimde hissediyorum. karnıma anksiyete ağrısı girdi... ah karnım... çocuk soğuk konuştu. kesin istemiyor. bu da olmadı. bu da değil....



çocuğun bunlardan haberi yok.


sonra dayanamadım. akşam bir daha aradım. konuşucam kafaya koydum. lafı getiricem sorun neyse öğrenicem. en kötü benden hoşlanmadığını söyler itiraf eder. bu da iyi. hiç yoktan bekleyip haftalar sonra anlamaktansa... he bu belirsizlik.... ah bu belirsizlik... beni bitiriyor. akışına bırak? haftaiçi arar belki? hem 2 gündür görüşüyorsunuz ve sana olumsuz hiçbişey yapmadı...? yok bekleyemem.. öğrenmem lazım. öğrenmem ve uzaklaşmam lazım... keşke aradığımda benden hoşlandığını söylese. beni ikna etse beni ne kadar beğendiğine... beni bu ilişkinin olacağına, birbirimizi sevip hep yanyana olabileceğimize inandırsa... ama kesin öylesine bir takılmaydı onun için. sıkıntıdan.. pandemiden... zaten yakışıklı... evet tamam ben de fena değilim. ama o benden tam 5 yaş küçük. 30 yaşında bir erkek ve 35 yaşında bir kadın... benimle en fazla takılır. kalbini bana teslim etmez. bir sürü kadın bulabilir.... ama çok da hoşlanmış gibiydi. kibardı. centilmendi... kabanımı giydirmişti... kaldı mı böyle erkek.... seviyorum diye surpriz yapıp annesine lokum sipariş etmiş... ah çocuk. beni böyle minicik bir şeyle kendine aşık edersin. yapma! benim böyle düşünülmeye olan açlığım varken yapma... 

çok hoşlandım senden çocuk. seninle birşeyler olabilme ihtimalin benim içimi kıpır kıpır yaptı. 
bir ışık yaksan kapılır giderim. yakma. ama yaksan keşke... ama yakma. çünkü kapılıp gidersem ve bir gün biterse başedemem bu kez sanırım... sadece hep kalacaksan gel. gideceksen gelme bana. ama keşke gelsen...


.
.
.
.



akşam aradım.
açmadı...
ah kalbim...
biliyordum. 
sadece 1-2 günlük can sıkıntısını giderdi işte.
telefonu bile açmadı.


.
.
.

sonra o beni aradı.
ama ben açtım.
nolur güzel bişey söyle diye içimden geçirerek açtım.
takmıyormuşum gibi bir ses tonu ile açtım.
telefonun başında beklemiyormuşum gibi uzun uzun çaldırsın öyle açayım.


.
.
.

aradığımda duştaymış. 
bi minik ohhhh..
hiç yoktan iyidir bu da.
konuyu açıp sorucam bir sorun mu var dicem. olumsuz bir hava var gibi dicem. oyle diyince zaten dökülür. hoşlanmadığını söyler. ya da bu ne ya hesap mı soruyorsun daha 2 kere görüştük der. öyle derse zaten tamamdır bişey hissetmiyordur. hisseden insan bugun de arar sorardı.
.
konuyu açamıyorum. sesi çok iyi geliyor. sabahki halinden eser yok. allah allah...
şaka da yapıyor. 
sanki biraz daha sıcak konuşuyor sabahki konuşmaya göre.
yine de emin değilim. sonuçta sabah buz gibiydi..
sesin daha iyi geliyor dedim.
evet yaa dün gece çok içmişim sbah uyanamadım hangover öyle oluyor dedi.
aslında mantıklı söylediği. içince bende ertesi sabah pmauk şeker olmuyorum. ama yine de benden hoşlanıyorsa cıvıl cıvıl açardı telefonu. 2 kere bile görüşsek farketmez. aşk öyle değil midir? kıpır kıpır olmaz mı insan? kesin aşık değil.
konuşuyoruz. 
annemlere gidicem dedi. burada değillerdi geldiler bir göreyim. hem senin lokumunu alırım.
ne lokumu...? 
oha benim laf arasında sevdiğimi söylediğim lokumu mu getirtti? nasıl yani.
ah kalbim..
kalbimdeki atış hızı normal mi?
şuan sanki bana gelip kocaman sarılmış gibi hissediyorum. 
ama bi saniye..
beni etkileyip sadece can sıkıntısını geçirmek için mi yapıyor acaba? olabilir. sonuçta lokum getirtmek zor bişey değil. annesine söylemiş, onlarda gelirken almış. gayet masrafsız zahmetsiz bişey. 
ama herkese lokum getirtmezsin ki! 
ah kalbim...
yine de gönül eğlendirmek için gözümü boyuyor olabilir. 
sonuçta sabah buz gibi konuştu.
bütün gün aramadı sormadı da.


.
.
.



lokum.
kalbim.

.
.


görmediğiniz bilmediğiniz şeyin yabancısı olursunuz.
sevgi görmeyince de sevginin yabancısı oluyorsunuz.
arada kalıyorsunuz.
var olunca anlamıyor, yok olunca korkunç bir kaybetme hissi ile ufacık bir çocuk gibi kalıyorsunuz.
oysa insanlar gelir, hayatlarımıza girer, belki bir gün giderler.
biliyorum. 
ama içimdeki minik kız çocuğu bilmiyor.
dev sevgi hareketleri görse de tamam seviliyorum diyemiyor. sevginino güvenli yanını yaşamıyor. nasıl olsa bir sorun çıkacak, nasıl olsa herkes gider diye hep tetikte.



Bana akıl verin. 
Beni biraz sarıp sarmalayın lütfen. 
Pırpır eden kalbim şuan telaşla ne yapacağını şaşırıyor.
Yine bir çuval inciri berbat etmek üzere.
ah kalbim.
canım kalbim.

.
.

lokum
💗



Yorumlar

  1. Nasıl da tam da beni anlatıyor. Sevgiyi tanıyamamak hep bir şüphe ile yaklaşmak, evet çünkü ben çocukluğumda hiç sevilmemiş biriyim ve bunu bugün 46 yaşımda anlıyorum.

    YanıtlaSil
  2. Yine çok güzel yazmışsın

    YanıtlaSil
  3. harika yazmışsınız. şöyle düşünüyorum ben bi şeyler yaşamadan üzülmektense yaşayıp üzülmek daha iyi . akışına bırakın . kendi artılarınızın farkına varın

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Anne Sen Bana Ne Yaptın?

Tavsiye: Var Olan Annenin Yokluğu

Kendi kendine ebeveyn olmak - Özşefkat