Kim Bu M. ?



Ben M.

1985 doğumluyum. Bu yazıyı yazarken dolu dolu 29'um. Annemin bir narsist olduğunu öğrenmemse bundan 1 yıl önceye tekabül ediyor.

2013 Eylül (belki de Ağustos), ayında dipte olduğumu düşünerek psikolog arayışına girdim. İnternette onlarca sitede bulabileceğiniz depresyon belirtilerinin hepsi ve daha fazlası gani gani vardı bende. Uyanmak, yataktan çıkmak istemiyordum. İşe yaramak, üretmek bana zulüm gibi geliyordu. Asla mutlu olamıyor, eğlenemiyor, yaptığım hiçbir şeyden zevk alamıyordum. Bunları daha önceki yıllarda da dönem dönem hissettiğimi hatırlıyorum. Ama dibe vurana kadar -gerçekten dibe vurana kadar- bu 'minik' depresyon belirtilerinin dönemsel olduğunu düşünüyor, kendimi iyileştirmek için özel birşey yapmıyordum.

Peki dibe vurmanın farkı neydi? O dönem, şimdiki kocam o zamanki sevgilimden ayrılmıştım. Önceki ilişkilerimde de benim için özel olan insanlardan ayrıldığım zamanlar oldu elbette. Ama ayrılık hiç bu kadar beni duvardan duvara vurmamıştı. Normal değildi tepkilerim. Biraz zaman, biraz dinlenme, kafayı toparlama belki ikimize de iyi gelecekti. Ama ben dünyanın sonu gelmiş gibi davranıyordum. 

Sonra uyanık olduğum saatlerin yarısını ağlayarak geçiriyordum. Diğer yarısını uykum gelse de uyusam diye bekleyerek. Ve aynı evi paylaştığım anne ve babam bu halimin farkında değildi. Farkındaysalar da (ki bence öylelerdi) oturup kızım nasılsın diyen hiç olmadı!

Dipte olmak olarak kasdettiğim diğer bir  durum ise gelecek yoktu benim için. Daha önce hiç hissetmediğim şekilde, gelecek için ufacık bir umut kırıntısı yoktu içimde. En korkuncu da geleceğin gelmesini bile istemiyordum. Sanırım birkaç tık ötesi intihar düşüncesine giriyor.

İşsizdim. Parasızdım. Ailemden maddi destek görmüyordum. Beni sürekli iş beğenmemekle suçluyorlardı. Bense yurtdışından yeni gelmiş biri olarak yabancı dil avantajımı kullanmak için biraz seçici olmak istiyordum. Çok da değil sadece 1-2 ay bana zaman versinler istemiştim. İçimden.

Ben tüm bu duyguları yaşarken kimse beni görmüyordu. Ailemle zaten hiçbir zaman oturup dertleşmek gibi bir huyum olmadı. Öyle yetiştirilmedim. Teşvik edilmedim. Ama bunu anneme söylesem kendisinin nasıl mükemmel bir anne olduğunu, nasıl her zaman benim yanımda olduğunu anlatıp beni suçlar. Zaten bu konular uzun uzun anlatacağım.

Avukatım. Ülkenin iyi hukuk fakültelerinden birinden mezun oldum. Üniversiteyi, sınava ilk girişimde dershaneye gitmeden (gönderilmeden) kazandım. Kendi çabalarımla 1 yıl yurtdışına gittim. Yine isim vermek istemediğim Türkiye'nin saygın hukuk bürolarından birinde çalıştım. Gel gelelim bundan 1.5 ay önce anne ve babamdan 'başarısızsın, yurtdışına gittin de ne oldu, ne işine yaradı' gibi şeyler duydum.

Görüldüğü üzere yazı bir oradan bir buradan biraz kopuk ilerliyor. Terapi de böyleydi ilk başlarda. Depresyon için gitmiştim ama hayatımdaki asıl sorunun annem olduğunu farkettim. Ve psikoloğumun 'annen bir narsist olabilir' demesiyle araştırmaya başladım. Ve evet benim annem narsistin sözlükteki karşılığıydı!

Terapiye hala gidiyorum. Uzunca da bir yolum var gibi. Depresyonum çok daha iyi durumda. Belki de bitmek üzere. Hayattan zevk alıyor, kendim için önemli adımlar atabiliyor, mutlu olabiliyorum. Ama 29 yıllık annesizliğin üstesinden henüz gelebilmiş değilim.





Yorumlar

  1. bence yaş itibarıyla erken tespit edilmiş olduğu için şanslısın.

    YanıtlaSil
  2. Merhaba,
    Blogunuzda ki tüm yazilari tek tek okudum. Gercekten saka gibi fakat 16 senelik esimin hayati yazdiklarinizla nerdeyse %99,9 uyuyor. Hatta benim esimde Hukuk fakültesi mezunu. Fakat son 5 senedir bitmek bilmeyen kavgalar icindeyiz. Blogunuzda yazilariniza devam edebilirseniz cok sevinirim. Birde size sorum olucak acaba sizde ilerde Annenize benzeme olasiliginiz nedir ya da var midir? Cünkü benim esim sanki Annesine benzemeye basladi. Insanlari kiriyor, eziyor ve sürekli kendi hakli.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Anne Sen Bana Ne Yaptın?

Tavsiye: Var Olan Annenin Yokluğu

Kendi kendine ebeveyn olmak - Özşefkat