Psikoterapi sürecim



Merhaba,

Daha önce de bahsetmiştim bundan 3 yıl önce kadar terapiye başladım. Yaklaşık 8-10 ay gittim.  yıl Ardından bir dönem hiç gitmedim. Sonra 2-3 ay gittim bıraktım... gibi kopuk bir ilişkim oldu. Ancak buna rağmen o ilk 1 yıl devamlı gitmemim ekmeğini baya yedim. Aydınlanmam o zaman başladı. Fark etmiştim birşeyleri ama adını koyamıyordum. O zaman artık sorunun sadece ben de olmadığını anlamaya başladım. Ayıldım.
Şimdi yeniden psikologtan yardım alıyorum. 2 aydır terapiye gidiyorum. Gittikçe yoğunlaşan bir depresyon içerisindeyim. Depresyon her zaman ağlamak zırlamak, eve kapanmak olmuyor. Hayatıma devam ediyorum, arkadaşlarımla buluşuyorum, işe gidiyorum, geziyorum... Ama bomboşum. Ot gibiyim. Duygum yok. Sonra bu duygusuzluk yerini kötü duygulara bırakmaya başlıyor. 

Şema terapiyi bilenler bilir. Bilmeyenler lütfen araştırsın. Ben de en yoğun olan ve gerçekten tüm hayatımı ele geçiren bir adet "duygusal yoksunluk şeması" var. Yani ilgisiz, bakımsız bir çocukluk geçiren bir birey olarak sevilmemeye inanıyorum. Ve dahası sevemiyorum. Bunu yeni farkettim. Çünkü nasıl sevilir bilmiyorum. Nasıl sevgi verilir. Beni seven insanlar nasıl olsa beni bir gün bırakacak gibi bir his var hep içimde. İki arkadaşım benden habersiz buluşunca beni sevmiyorlar işte diye içimi kötü bir his kaplıyor. Öyle olmadığını biliyorum ama beynimin verdiği ilk tepki ve vücuduma verdiği mesaj malesef bu. Ufacık bir terkedilme ve sevilmeme tehdidine karşı korkunç tepkiler veriyorum. Ama diğer yandan hayatım boyunca o kadar kendi başıma kaldım ki, aynı hızla toparlanabiliyorum. Okuyunca manasız gelebilir. Ya da mesela tamam sevmezse sevmesin ben kendi başımın çaresine bakarım diyorum. İhtiyacım olan gel beni sev bugün kendimi çok kötü hissediyorum diyip yamacına yaklaşmak ve kedi gibi kendimi sevdirmekken, sen beni sevmiyorsun ihtiyacım olan sevgiyi vermiyorsun diye kaplan kesiliyorum. Çünkü sevgi istemek bana zor geliyor. Çünkü görmemişim. Çünkü bilmiyorum. Bağ kuramıyorum. Hayatımdaki hiç kimse olmazsa olmaz değil gibi. Bu güç değil. Bu malesef acizlik. 

Şimdi ne yapıyorum peki? Sevgiyi kabul etmeye çalışıyorum. Kaplan değil, kedi olmaya çalışıyorum. Küçüklük anılarımı yakalayıp o küçük kıza geçmişte söylenmesi gerekenleri söylemeye çalışıyorum. Onun yaralarını sarmaya çalışıyorum. 

Mesela bugün yüzüme vurulan bir diğer gerçek de şu: dinlenmiyorum. Sürekli bir koşma hali. Mutlu olmam lazım, mutlu olmalıyım. Bunca zaman mutsuz oldum şimdi açığı kapatmalıyım... Psikologumsa dur dedi! dur dinlen. Dinlenmek senin hakkın. Ne zaman adım atmak istersen o zaman adım atarsın. Mutluluk kaçmıyor. Ama sen hep böyle yakalamak isterken acını yaşamıyorsun. Ve bu acı sende yük. Onu yaşa önce.

sevgiler.
M.

Yorumlar

  1. Lütfen yazmaya devam edin....

    YanıtlaSil
  2. Okudukca agliyorum. Agladikca okuyorum. O kadar ayni ki duygular sadece hisseden bilir...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. kesinlikle! bu yazılanları anlamayanlar asla aynı şeyleri yaşamamış olanlardır. yaşayan anlıyor.

      Sil
  3. daha önce sana mail de atmıstım sevgili M. aynı duyguları yasıyorum .yazdıklarından kendıme yol harıtası çizmeye çalışıyorum . umarım biz bigün mutlu günler görecegiz.

    YanıtlaSil
  4. daha önce sana mail de atmıstım sevgili M. aynı duyguları yasıyorum .yazdıklarından kendıme yol harıtası çizmeye çalışıyorum . umarım biz bigün mutlu günler görecegiz.

    YanıtlaSil
  5. merhaba,yazdıklarınızda kendimi buldum, sürekli bir koşma hali mutlu olmalıyım, açığı kapatmalıyım, sürekli düşün, endişe duy, çok yoruldum, dinlenmeliyim ama nasıl olacak bilemiyorum, 1 aydır psikologa başladım aydınlamaya başladım,bu süreçte hatalarımı düzeltmeye çalışıyorum ama gerçekten çok zorlu bir süreç, takipteyim, lütfen yazmaya devam edin, daha mutlu anlarımızı paylaşmak ümidiyle sevgiler.

    YanıtlaSil
  6. Annemle iliskimizi tanimlamaya calistigim su son bir yil icinde nokta atisi tanimini "narsist bir annenin kizi" yazinizda yaptim. Bu gercekten tesekkuru hak ediyor.. su an sabahin 6'si ve ben tum yazilarinizi okuyorum.. Benzer yaşanmisliklar, ayni hisler.. Saglicakla kalin..

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Anne Sen Bana Ne Yaptın?

Tavsiye: Var Olan Annenin Yokluğu

Kendi kendine ebeveyn olmak - Özşefkat