Narsist bir anneye sahip olmak tam olarak anlatılmaz yaşanır bir durum . Anlattıklarım/anlatacaklarım size abartılmış gelebilir. Daha önce de söylediğim gibi beni ayıplayabilir, kınayabilir, nankörlükle suçlayabilirsiniz. Çocuk değilim. Genç denecek yaşta da sayılmam. Yani aklımın iki karış olması ile alakası yok bu hissettiklerimin. Siz yaşamasanız da, görmemiş, deneyimlememiş, çevrenizde şahit olmasanız da bu dünyada kötü anneler de var. Benimki narsist olma özelliği ile anneliğin gereklerini yerine getiremeyengillerden. Mesela çocukluğuma dair hiç güzel bir an hatırlamıyorum anneme dair. Hayır çok unutkan olduğumdan değil. Bizim çekirdek ailemizde öyle sevgi gösterme, sarılma, kucaklama, öpme gibi temel ihtiyaçlar pek karşılanmazdı. Bir bireyin bütün hayatını etkileyecek özelliklerinin birçoğunu aileyi kopyalayarak öğrendiğini düşünürsek bu durum tabii ki bana da yansıdı. Neyse ki şanslıyım, dikkatliyim ya da ne derseniz ondanım da bazı şeyleri yanlış yaptığımı 20'li
Merhaba, Terapiye gitmenin güzel taraflarından biri de bu kitabın varlığını öğrenmiş olmamdır: Jasmin Lee Cori'nin Var Olan Annenin Yokluğu kitabından bahsediyorum. Psikoloğumun önerisi. Çoook çok çok can yakan, iç acıtan, üzen bir kitap olduğunu en başta söylemeliyim. Bazen sizi, sizden daha iyi anlıyor gibi geliyor insana okurken. Ben şahsen bütün yaşadıklarımı, hissettiklerimi yüzüme böyle açık, böyle net bam güm söyleyen bu kitabı çok hızlı okuyamıyorum. Sindirmek zaman alıyor. Zaten okuyup düşünmek daha verimli oluyor. Kitabın alt başlığı, konuyu özetliyor: 'Verilmeyen sevginin telafisi' Ve diyor ki: 'Anne oradayken bile her şeyi eksik olan, bir şekilde ayakta kalmış o annesiz çocuğa... Bu kitap senin için.' Ayyy canım Jasmin yaaa benim için kitap yazmış kalp kalp... ^.^ Bence kitap sadece annelik görememiş yetişkinler için değil. Halihazırda anne olanlar ve anne olmak isteyenler de bu kitabı okumalı ki kötü anneliğin ne olduğunu öğrensin
Tatlı psikologum artık kendi kendime ebeveyn olmam gerektiğini, içimde o büyüyemeyen çocuğu yine benim büyütmem gerektiğini söyledi. Bunu önceki psikologumda farklı şekilde vurgulamıştı. Terapinin zaman içinde çok faydasını gördüğümü yıllar geçince fark ediyorum. Yarattığı farkındalık ve çizdiği yol haritası bile yeterli. Önce o kötü, hatırlamak istemediğim anılar tek tek ağlata ağlata gün yüzüne çıktı. Kimisini çok uzun süre paylaşmadım bile. Sonra kabullenme süreci. Evet bu benim geçmişimdi, kendi haline bırakılan çocuktum ben. Bu geçmişi kabullenmeliydim. Ahlanıp vahlanmak yerine bu kabullenme ile birlikte bir hüzün çöküyor. Neden ben?! Hele etrafınızda iyi anne babalar, güvenli bir ortamda yetiştirilmiş çocuklar varsa vay halinize. Kendinizi iyice öksüz yetim hissetmemek mümkün değil. Tam bu esnada biraz kendime acıma sürecim başladı. Kendime ne çok çektin sen diye diye içten içe üzüldüm boğazım düğümlene düğümlene.Bunlar hiç kolay geçen günler değildi. Çok ağladım, bazen hayır d
Narsist anne çocuk için çok büyük bir problem. Bu konuda neler yapabiliriz?
YanıtlaSilYorumlar sayfada çıkmıyor
YanıtlaSil